15 Ocak 2011 Cumartesi

TARİH SENİN DUDAKLARINLA BAŞLAR


Bencilce sevişmenin tarihi, yani sen
Ellerimde sessizce daha yeni açılan
Bir nergis kadar bencil olmalısın…
Bulutlardan yüksek bacaklarınla
Gökyüzü kadar derin, gökyüzü kadar mavi
Ama her şeyden önce
Bir yer bulup oturmalısın
Çılgınca sevişmenin tarihi, yani sen
Ellerimde büyüdün küçük bir bulut gibi

Eskiden ne küçüktün ne de buluttun
Ama yolda hep bir manken edasıyla yürüyüp dururdun
Seni ne manken ajansları istedi de vermedik
Çünkü yeni açılmış bir nergis kadar bencildin
Öyle zamanlar olurdu ki
Güzelliğini kendinle bile paylaşmaktan çekinirdin
Bencilce sevişmenin tarihi, yani sen
Unutulmuş mektuplar kadar güzel olmalısın

Akşamlar dudaklarınla biterdi, ardından geceler başlardı
Dudakların hep bir aşkı büyütürdü
Deliler gibi öpüşmenin tarihi, yani dudakların
O kadar güzeller ki ancak o kadar olur
Vahşice öpüşmenin tarihi, yani aslanlar
Kaplanlar geçiyor dilimizin üstünden
Bir zebra ise bizi izlemekle yetiniyor gizliden
Zebranın burada işi ne deme sevgilim
Bu şiiri yazdımsa onun da payı var az çok

Bencilce sevişmenin tarihi, yani sen
Bir nergis kadar güzel olmalısın
Bulutlardan yüksek bacaklarınla
Gökyüzü kadar derin, gökyüzü kadar mavi
Ama her şeyden önce bir yer bulup oturmalısın
Vahşice öpüşmenin tarihi, yani aslanlar
Kaplanlar geçiyor dilimizin üstünden
Yatak odamızda evcil zebralar

Deliler gibi sevişmenin tarihi, yani sen
Şimdi böyle tarih mi olurmuş diyorsun
Olur yavrum, olur elbet, asıl bunun tarihi olur
Tıpkı dudaklarının da başlı başına bir tarihi olduğu kadar
Zaten tarihin yazıyla başladığı büyük bir yalan
Tarih senin dudaklarınla başlar
Yatak odamızda evcil zebralar

Uğur Ergün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder